İnsanlar devletten korktuğu zaman, zorbalık .. devlet insanlardan korktuğu zaman, özgürlük vardır // Thomas Paine...

Türk Milleti 16 büyük; irili ufaklı onlarca devlet kurduktan ve her biri kendisi içinde mükemmelleşen bir çok sistemi denedikten sonra nihayet cumhuriyetle buluşmuş; milletimizin ruhuna ve değerlerine uygun bu yönetim modelini içselleştirerek kendi ayrılmaz parçası haline getirmiştir.

Türk Milleti binlerce yıllık tarihi, deneyimi; zaferleri ve başarıları ile mümeyyiz/reşid bir topluluktur ve hiç kimsenin eğitimine, vesayetine, sözüm ona adam etme çabalarına ihtiyacı bulunmamaktadır.

Bu nedenledir ki, cumhuriyet ilanı toplumun bir kesimine karşı, bir grubun hilafına değil topyekun millet iradesiyle ve milletin coşku ile benimsemesiyle olmuştur. Anadolu bil-ittifak cumhuriyeti bağrına basmış, hoşlukla ve hoşnutlukla karşılamıştır. Türk Milletinin hayatında siyasi ihtilaflar olmuş ancak cumhuriyet konusunda hiçbir aykırı ses, karşıt hareket veya husumet doğmamıştır.

Cumhuriyet adeta, milletimizin bedenine göre dikilmiş ve üzerine “cuk oturan” bir kıyafet gibi hiç yadırganmadan; dahası bir alışkanlık, tabiî bir ihtiyaç haline gelerek milli karakterimizin bir parçası olmuştur.

Her türlü siyasi rekabete rağmen milletimiz cumhuriyete ve onun zorunlu taşıyıcısı olan demokrasiye sahip çıkmış; seçim neticelerini daima saygı ile karşılamıştır. Bu nedenle iktidar değişimlerine karşı halkımız bir taşkınlık içinde olmamış hoşnutlukla yeni iktidarı kabullenmiştir.

Ne yazık ki dillerinden cumhuriyeti düşürmeyen ancak siyasi-elitist ve yarı-aydın kesimler milletimiz gibi olamamışlar; demokrasiyi de cumhuriyeti de sindirememişlerdir. “Dağdaki çoban”, “Hassolar-memolar”, “cahil halk” söylemleri bu seçkin kesime aittir. Ve onlar haklı bir türlü doğruyu bulamayan ve hep yanlışı seçen bir topluluk olarak görmeye devam ederler.

Bundan dolayı söylemlerinde, kendilerini “cumhuriyetin bekçisi” , cumhuriyetin emanet edildiği kesim” olarak tanımlar; gayrıda kim varsa gaflet ve dalaletle itham ederler…

Oysa milletimiz yukarıda da belirtildiği gibi 16 büyük devlet tesis etmiş ve aleme nizam vermiştir. Tarihinden tevarüs ettiği bilgelik, irfan, hoşgörü ve feraset ile birlikte keskin bir idrak ve irade bütünü haline gelmiştir

Cumhuriyetimizin kurucuları, başta Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları; Birinci Meclisin mümtaz mensupları cumhuriyeti armağan ederken elbette milletimize güveniyorlar ve bu yeni sistemin bize tam uyum sağlayacağını görüyorlardı. Nitekim ilk fırsatta cumhuriyetle demokrasiyi bir araya getirmeye de çalışmışlar ve nihayet bu coğrafyanın çalışan ve sağlıklı yegane çok partili demokrasisinin kuruluş startını vermişlerdir.

Cumhuriyet, cumhurun değerleri üzerinde yükselmeyi gerektirir. Cumhurun isteklerine kulak vermeyi, cumhurun mutluluğunu amaçlar. Elbette hiçbir azınlığın temel haklarını da ihmal etmez…

Cumhuriyet asgari müşterekler üzerinde ittifakı amaçlar. Çoğulculuk en temel prensiptir ama bu müştereklerin dağılmasını, atomize olmayı ve kimliksiz kalmayı çağrıştırmaz. Kederde, tasada ve sevinçte birlik cumhuriyetin sağlık şartlarındadır.

Özgürlük, hakların güvence altında olması da cumhuriyetin ve demokrasinin olmazsa olmazlarındandır. Hukuk ve adalet yoksa ne cumhuriyetten ve ne de demokrasiden söz edilebilir. Nitekim, bu gün içinde bulunduğumuz coğrafyada en özgür, temel hakların en çok güvence altında bulunduğu bir ülke olabilmişsek bunu cumhuriyet ve demokrasiye borçluyuz. Elbette cumhuriyeti kuran irade ve liderlere de…

Cumhuriyet hepimizin ortak malı ve değeridir;
Cumhuriyet hepimize emanet edilmiş bir değerdir,
Cumhuriyet hiç birimizin tekelinde değildir.

Cumhuriyet, hep birlikte sahip çıkabiliyorsak yaşayacaktır.

Cumhuriyet bizim gibi düşünmeyen insanları cumhuriyetin düşmanı olarak görmekten vazgeçtiğimiz gün kökleşmiş olacaktır.

Cumhuriyet erdemdir ve erdemler aramızda yaygınlaştıkça cumhuriyetimiz güç kazanacaktır.

Cumhuriyet; böyle yaşatabilirsek, Mustafa Kemal ATATÜRK’ün “benim en büyük eserimdir” dediği üstün değer olarak ilelebet payidar kalacak ve Türk Milletinin gururu olmaya devam edecektir.

Cumhuriyetimizin 89.Yıldönümü kutlu olsun.

Kıyamete kadar milletimiz ve cumhuriyetimiz izmihlal görmesin.

Cumhuriyetimizin kurucularının ruhu şâd olsun.

Bu uğurda can veren şehitlerimizin mekanı cennet olsun.

Allah milletimizin ve cumhuriyetimizin düşmanlarına fırsat vermesin.

Varlık, birlik, dirlik ,mutluluk ve özgürlüklerle kıyamete dek vâr olalım.

Av.Turgay ŞAHİN / Afyonkarahisar Baro Başkanı

19.03.2024
AV. TURGAY ŞAHİN
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.